Kriptorşidizm

Cryptorchidism
Skrotal ultrason ile gözlemlenen Kriptorşidizm
UzmanlıkMedikal genetik Bunu Vikiveri'de düzenleyin

Kriptorşidizm veya inmemiş testis (Cryptorchidism), bir veya her iki testisin skrotuma inememesi durumudur. Kelime Grekçeκρυπτός (kryptos) 'gizli' ve Grekçeὄρχις (orchis) 'testis' kelimesinden gelir. Erkek genital sisteminin en sık görülen doğumsal kusurudur.[1] Tam dönemli bebeklerin yaklaşık %3'ü ve prematüre bebeklerin %30'u en az bir inmemiş testisle doğmaktadır.[2] Ancak kriptorşid testislerin yaklaşık %80'i yaşamın ilk yılında (çoğunluğu ilk üç ay içinde) aşağı iner, bu da kriptorşidizmin gerçek insidansının genel olarak %1 civarında olduğu anlamına gelir. Kriptorşidizm bebeklikten sonra, bazen genç erişkinliğe kadar gelişebilir, ancak bu istisnai bir durumdur.

İnmemiş testisin pozisyonuna bağlı olarak kriptorşidizmin farklı formları vardır. Bazen geri çekilebilir testis de eklenir.

Kriptorşidizm, tek testisli olma durumu olan monorşidizmden farklıdır. Durum tek veya her iki tarafta da ortaya çıkabilse de, daha çok sağ testis etkilenir.[3]

Normal skrotal pozisyonda olmayan bir testis şu şekilde olabilir:

  1. Posterior (retroperitoneal) karın boşluğunun üst kısmından, böbreğin hemen altından kasık halkasına kadar olan "iniş yolu" boyunca herhangi bir yer
  2. Kasık kanalında
  3. Ektopik, genellikle inguinal kanalın dışında ve bazen uyluk derisinin altında, perine, karşı skrotum veya femoral kanalda iniş yolundan "uzaklaşmış"
  4. Gelişmemiş (hipoplastik) veya ciddi derecede anormal (disgenetik)
  5. Kayıp (ayrıca bkz. anorşi ).

Diğer anormallikler olmaksızın vakaların yaklaşık üçte ikisinde tek testis; üçte birinde ise her iki testis de etkilenir. İnmemiş testis vakalarının %90’ında kasık kanalında hissedilebilir. Çok az sayıda vakada, eksik testisler karında bulunabilir veya yokmuş gibi görünebilir.

İnmemiş testisler, doğurganlığın azalması, testis germ hücreli tümör riskinin artması ve tam olarak büyüdüklerinde psikolojik sorunlarla ilişkilidir. İnmemiş testisler ayrıca testis torsiyonuna (ve buna bağlı enfarktüse) ve kasık fıtığına daha yatkındır. Müdahale edilmediği takdirde, inmemiş testisler genellikle yaşamın ilk yılında aşağı iner, ancak bu riskleri azaltmak için, inmemiş testisler orşiopeksi adı verilen cerrahi bir işlem uygulanarak bebeklikte skrotuma getirilebilir.[4]

Kriptorşidizm neredeyse tamamı doğuştan yokluğu veya inmemiş testis anlamına gelse de, erken bebeklik döneminde skrotumda gözlenen bir testis ara sıra inguinal kanala "tekrar yükselebilir" (geri yukarı hareket edebilir). Skrotum ile kanal arasında kolayca hareket edebilen veya hareket ettirilebilen testislere retraktil testis denir.

Kriptorşidizm, hipospadias, testis kanseri ve düşük semen kalitesi sendromu, testis disgenezi sendromu olarak bilinen sendromu oluşturur.

Belirtiler ve semptomlar

Kısırlık

Doğuştan inmemiş testisle doğan birçok erkekte, bebeklikte orşiopeksi yapılmasına rağmen doğurganlık oranı azalmaktadır. Tek taraflı kriptorşidizmde azalma daha azdır; bildirilen kısırlık oranı yaklaşık %10 iken, aynı çalışmada yetişkin erkeklerin genel popülasyonunda elde edilen oran yaklaşık %6'dır.

Bilateral kriptorşidizm nedeniyle orşiopeksi sonrası doğurganlık azalması daha belirgin olup, yaklaşık %38'dir ve genel popülasyona göre altı kat daha fazladır. Erken cerrahinin evrensel olarak önerilmesinin temeli, inmemiş testislerde yaşamın ikinci yılından sonra spermatogenetik dokunun dejenerasyonu ve spermatogonyum sayısının azaldığını gösteren araştırmalardır. Erken orşiopeksi ile bunun ne ölçüde önlenebileceği veya iyileştirilebileceği henüz belirsizdir.

Kanser riski

Erken orşiopeksi lehine en güçlü argümanlardan biri testis kanseri riskini azaltmasıdır. Bir veya iki testisi inmemiş olarak doğan her 500 erkekten yaklaşık birinde testis kanseri gelişmektedir. Bu da yaklaşık dört ila 40 kat daha fazla risk anlamına gelir. Hastalığın en sık görüldüğü dönem yaşamın üçüncü ve dördüncü on yılıdır. Karın içi testislerde risk daha yüksek, kasık içi testislerde ise biraz daha düşük olsa da diğer testisi inmemiş bir erkeğin normal olarak inmiş testisinde bile kanser riski diğer erkeklere göre yaklaşık %20 daha fazladır.

İnmemiş testislerde görülen en yaygın testis kanseri türü seminomdur.[5] Genellikle erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir, bu nedenle ürologlar bebekken orşiopeksi yapılmış erkek çocuklarına testis kitlelerini tanımak ve bunlar için erken tıbbi yardım almak amacıyla testisi kendi kendine muayene etme yöntemlerinin öğretilmesini önerirler. Karın içi testiste gelişen kanserin, önemli ölçüde büyüme ve yayılma göstermeden önce fark edilmesi pek mümkün olmaz ve orşiopeksi'nin avantajlarından biri de skrotal testiste gelişen kitlenin, karın içi kitleye göre çok daha kolay fark edilebilmesidir.

Orşidopeksi'nin başlangıçta testis kanserinin daha kolay tespit edilmesini sağladığı düşünülüyordu ancak kanser geliştirme riskini düşürmediği görüldü. Ancak son veriler paradigmanın değiştiğini gösteriyor. New England Tıp Dergisi 2007 yılında ergenlikten önce yapılan orşiopeksi ameliyatının, ergenlikten sonra yapılan ameliyata göre testis kanseri riskini önemli ölçüde azalttığını açıklamıştır.[6]

İnmemiş testiste malignite riski genel popülasyona göre 4-10 kat daha fazladır ve tek taraflı inmemiş testislerde 80'de bir, iki taraflı inmemiş testislerde ise 40'ta bir ila 50'de bir oranında görülür. Bu tümörün en sık görüldüğü yaş aralığı ise 15-45 yaştır. İnmemiş testiste gelişen en yaygın tümör seminomdur (%65) ve bu duruma karşın orşiopeksiden sonra seminomlar testis tümörlerinin yalnızca %30'unu temsil eder.[7]

Nedenler

Çevresel hipotezler

Kriptorşidizmi olan ancak başka genital anomalisi olmayan tam dönemli erkek bebeklerin çoğunda bir neden bulunamaz ve bu durum yaygın, sporadik, açıklanamayan (idiopatik) bir doğum kusuru haline gelir. Genetik, anne sağlığı ve diğer çevresel faktörlerin birleşimi, testislerin gelişimini etkileyen hormonları ve fiziksel değişiklikleri bozabilir.

  • Testisler inmeden önce çok erken doğan bebekler doğabilir. Düşük doğum ağırlığı da bilinen bir faktördür.[8]
  • Fetal hormon dengesini bozan ve endokrin bozucular adı verilen çevresel kimyasalların katkıda bulunduğu öne sürülmüştür. Mayo Clinic, "ebeveynlerin bazı pestisitlere maruz kalmasını" bilinen bir risk faktörü olarak açıklar.[8][9]
  • Risk faktörleri arasında hamilelik sırasında düzenli alkol tüketimine maruz kalma (haftada beş veya daha fazla içki, içki içmeyen annelere kıyasla kriptorşidizmde üç kat artışla ilişkilidir) yer alabilir.[10] Sigara içmenin de bir risk faktörü olduğu bilinmektedir.[8]
  • İnmemiş testis veya genital gelişimle ilgili diğer sorunların aile öyküsü.[8]
  • Kriptorşidizm çok sayıda konjenital malformasyon sendromunda çok daha yüksek oranda görülür. En yaygın olanlar arasında Down sendromu,[8] Prader-Willi sendromu ve Noonan sendromu yer almaktadır.
  • Tüp bebek tedavisi, annenin kozmetik kullanımı ve preeklampsi de kriptorşidizm gelişimi için risk faktörleri olarak kabul edilmiştir.[11]
  • Androjen duyarsızlığı sendromu genellikle Kriptorşidizm ile kendini gösterir. CAIS'de testisler genellikle yumurtalıkların bulunduğu yere tamamen inmemiş halde bulunurken, PAIS'de testisler genellikle kısmen inmemiştir. Bu durum 5α-Redüktaz 2 eksikliğinde (DHT duyarsızlığı) da görülür ancak genellikle ergenlikte testisler aşağı iner.

2008 yılında, kriptorşidizm ile plastik üretiminde kullanılan ftalat (DEHP) adı verilen bir kimyasala doğum öncesi maruz kalma arasındaki olası ilişkiyi araştıran bir çalışma yayınlandı. Araştırmacılar, hamile annelerdeki yüksek DEHP metabolitleri seviyeleri ile oğullarında testislerin tam olarak inmemesi de dahil olmak üzere cinsiyete bağlı bazı değişiklikler arasında önemli bir ilişki buldular. Çalışmanın baş yazarına göre, ulusal bir anket, ABD'li kadınların %25'inin ftalat seviyelerinin cinsel anormalliklerle ilişkili olduğu bulunan seviyelere benzer olduğunu buldu.[12]

2010 yılında yapılan bir araştırmada, anneleri hafif ağrı kesiciler (özellikle ibuprofen (örn. Advil) ve parasetamol (asetaminofen) gibi reçetesiz satılan ağrı kesiciler) kullanan çocuklarda konjenital kriptorşidizmin yaygınlığı incelendi.[13] Hamile kadınların doğum tarihlerinden önce yapılan bir anketin sonuçları, çocuklarının sağlık durumuyla ve bir ex vivo sıçan modeliyle bir araya getirildiğinde, hafif ağrı kesicilere maruz kalan hamile kadınların doğuştan kriptorşidizmle doğan erkek bebeklerinin daha yüksek bir yaygınlığa sahip olduğu bulunmuştur.[13]

Hayvan çalışmaları sonucunda ortaya çıkan erkek programlama penceresi kavramıyla, testislerin iniş mekanizmasına ilişkin yeni bir bakış açısı ortaya atıldı. Bu kavrama göre, insanda testislerin iniş durumu gebeliğin 8 ila 14. haftaları arasındaki dönemde belirlenir. İnmemiş testis, yalnızca bu programlama penceresi sırasında androjen seviyelerindeki bozulmanın bir sonucu olarak ortaya çıkar.[14]

Özdeş ikizlerden biri kriptorşidizmle doğduğunda, genlerini ve doğum öncesi hormonal ortamını paylaşmalarına rağmen, özdeş ikizinin de bu özelliğe sahip olma olasılığı yalnızca %25'tir.[15] Hayvan çalışmaları, erken fetal gelişim sırasında androjen antagonistlerinin hipospadias ve kriptorşidizm oranlarının artmasına neden olduğunu bulmuştur, ancak insanlarda bu özellikler nadiren birlikte görülür.[15] Ayrıca, fetal gelişim boyunca hem erkek hem de dişi fetüslerde dolaşımdaki testosteron seviyeleri örtüşür. Rice ve diğerleri, kök hücre gelişimi sırasında ortaya çıkan ve XX fetüslerde androjen sinyallemesini körelten ve XY fetüslerde duyarlılığı artıran epigenetik belirteçler aracılığıyla cinsel açıdan dimorfik gelişimin meydana geldiğini öne sürmüşlerdir.[16] Bu işaretler cinsel açıdan antagonistik ise ve bu epigenetik işaretlerin bir alt kümesi nesiller boyunca taşınırsa, bunların karşı cins yavrularında cinsel gelişimin mozayikleşmesine, bazen de anneden oğula geçtiğinde hipospadias veya kriptorşidizme (dış genital organların dişileşmesi) yol açması beklenir. Rice'ın modelinin desteklenmesi veya yanlışlanması için mevcut teknolojiyle daha fazla test yapılması gerekir.[16]

Mekanizma

Normal gelişim

Testisler, embriyonun erken döneminde karındaki gonadal sırt boyunca testis kordonlarına ilkel germ hücrelerinin göçüyle başlar. Birkaç erkek geninin etkileşimi, gebeliğin ikinci ayında bu gelişen gonadın yumurtalık yerine testise dönüşmesini sağlar. Üçüncü ila beşinci aylarda testislerdeki hücreler testosteron üreten Leydig hücrelerine ve anti-Müllerian hormon üreten Sertoli hücrelerine dönüşür. Bu ortamda bulunan germ hücreleri fetal spermatogonia'lara dönüşür. Erkek dış genital organları gebeliğin üçüncü ve dördüncü aylarında gelişir ve fetüs büyümeye, gelişmeye ve değişmeye devam eder. Testisler gebeliğin yedinci ayına kadar karın içinde yüksekte kalır, daha sonra karından kasık kanallarından geçerek skrotumun iki yanına doğru hareket eder. Hareketin, farklı faktörlerin kontrolü altında iki aşamada gerçekleştiği öne sürülmüştür. Karın boyunca kasık kanalının girişine doğru olan ilk faz, anti-Müllerian hormonu (AMH) tarafından kontrol edilir (ya da en azından büyük ölçüde etkilenir) gibi görünmektedir. Testislerin kasık kanalından skrotuma doğru hareket ettiği ikinci faz ise androjenlere (en önemlisi testosterona) bağımlıdır. Kemirgenlerde androjenler, genitofemoral sinirin kalsitonin geniyle ilişkili peptidi salgılamasını sağlar; bu da testisleri skrotuma bağlayan bir bağ olan gubernakulumun ritmik kasılmalarını üretir; ancak insanlarda benzer bir mekanizma gösterilmemiştir. Gubernakulumun yetersiz gelişimi veya AMH veya androjene karşı duyarsızlık veya eksiklik, testislerin skrotuma inmesini engelleyebilir. Bazı bulgular, testisler tarafından descendin adı verilen ek bir parakrin hormonun salgılanabileceğini düşündürmektedir.

Kasık testisi olan birçok bebekte, yaşamın ilk altı ayında testisler skrotuma doğru daha fazla iner. Bunun, normalde yaşamın birinci ve dördüncü ayları arasında ortaya çıkan gonadotropin ve testosteronun doğum sonrası artışına bağlandığı düşünülmektedir.

Spermatogenez doğumdan sonra da devam eder. Yaşamın üçüncü ila beşinci aylarında bazal membran boyunca yerleşen fetal spermatogoniaların bir kısmı A tipi spermatogoniaya dönüşür. Doğumdan sonraki beşinci yılda diğer fetal spermatogonialar tip B spermatogonia ve primer spermatositlere daha yavaş dönüşür. Bu evrede spermatogenez ergenliğe kadar durur.

Normal görünümlü inmemiş testislerin çoğu mikroskobik incelemede de normaldir, ancak azalmış spermatogonia bulunabilir. İnmemiş testislerdeki doku, doğumdan sonraki iki ila dört yıl arasında mikroskobik görünümde daha belirgin şekilde anormalleşir ("dejenerasyon"). Bazı bulgular erken orşiopeksi yapılmasının bu dejenerasyonu azalttığını gösterir.

Patofizyoloji

Kriptorşid testislerde spermatogenezin azalmasına katkıda bulunan mekanizmalardan biri sıcaklı faktörüdür. Skrotumdaki testislerin sıcaklığı karın içindekinden en az birkaç derece daha soğuktur. 20. yüzyılın ortalarında yapılan hayvan deneyleri, sıcaklığın artırılmasının doğurganlığa zarar verebileceğini ortaya koymuştur. Bazı dolaylı kanıtlar, dar iç çamaşırı giymenin ve testis sıcaklığını uzun süre yükselten diğer uygulamaların daha düşük sperm sayısıyla ilişkili olabileceğini öne sürer. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, doğurganlık konusunun basit bir sıcaklık meselesinden daha karmaşık olduğunu ortaya koymaktadır. İnce veya geçici hormon eksiklikleri veya iniş eksikliğine yol açan diğer faktörler de spermatogenik dokunun gelişimini bozabilir.

Spermatogenezisin sıradan karın içi sıcaklığıyla engellenmesi o kadar güçlüdür ki, normal testislerin özel "askılayıcı külotlar" vasıtasıyla skrotumun tepesindeki kasık halkasına sıkıca tutturulması, erkek doğum kontrol yöntemi olarak araştırılarak, yayınlanan bir raporda "yapay kriptorşidizm" olarak adlandırılmıştır.

İnfertiliteye katkıda bulunan bir diğer faktör ise kriptorşidizmli erkek çocuklarda epididim anomalilerinin yüksek oranda bulunmasıdır (bazı çalışmalarda %90’ın üzerindedir). Orşiopeksi sonrasında bile ileri yaşlarda sperm olgunlaşması ve hareketliliği etkilenebilmektedir.

Tanı

İnmemiş testisin skrotal ultrasonografisi : (a) Skrotumda normal testis (b) Aynı hastanın kasık bölgesinde görülen karşı taraf testisinin atrofik ve azalmış ekojenitesi

Normal erkek çocuklarında en sık karşılaşılan tanı ikilemi, retraktil testis ile kendiliğinden skrotuma inmeyen testisleri birbirinden ayırmaktır. Retraktil testisler gerçek inmemiş testislerden daha yaygındır ve ameliyat edilmeleri gerekmez. Normal erkeklerde kremaster kası gevşediğinde veya kasıldığında testis skrotum içinde aşağı veya yukarı hareket eder ("geri çekilir"). Bu kremasterik refleks, bebek erkek çocuklarında büyük erkeklere göre çok daha aktiftir. Skrotumun üst kısmında bulunan geri çekilebilir bir testisi, alt inguinal kanaldaki pozisyonundan ayırt etmek zor olabilir. Bunun için bacak bacak üstüne atma, muayene eden kişinin parmaklarını sabunlama veya ılık bir banyoda muayene etme gibi çeşitli yöntemler kullanılsa da, bu vakalarda cerrahinin faydası klinik bir yargı meselesi olabilir.

Bilateral olarak elle muayene edilemeyen testislerin bulunduğu azınlık vakalarda, testisleri bulmak, fonksiyonlarını değerlendirmek ve ek sorunları dışlamak için daha ileri testler sıklıkla yararlı bir araç olarak kullanılır. Radyolog tarafından yapılan ve yorumlanan skrotal ultrasonografi veya manyetik rezonans görüntüleme, sıklıkla uterusun yokluğunu doğrularken testislerin yerini tespit edebilir. Ultrasonda inmemiş testis genellikle küçük, karşı taraftaki normal testise göre daha az ekojenik ve genellikle inguinal bölgede yerleşimli olarak görülür. Renkli Doppler ultrasonografi ile inmemiş testisin vaskülaritesi zayıftır.

Karyotip, Klinefelter sendromu veya karma gonadal disgenezi gibi disgenetik primer hipogonadizm formlarını doğrulayabilir veya dışlayabilir. Hormon seviyeleri (özellikle gonadotropinler ve AMH), hormonal olarak işlevsel testislerin kurtarılmaya değer olup olmadığını doğrulamaya yardımcı olabilir; aynı şekilde testosteron seviyesinde bir artış sağlamak için birkaç insan koryonik gonadotropin enjeksiyonuyla uyarılması da bunu sağlayabilir. Bazen bu testler beklenmedik ve daha karmaşık bir interseks durumunu ortaya çıkarabilmektedir.

Genital organlarında belirgin doğumsal kusurlar bulunan kriptorşidli bebeklerin daha da küçük bir azınlığında, daha ileri testler hayati önem taşır ve interseks bir durumu veya diğer anatomik anomalileri tespit etme olasılığı yüksektir. Belirsizlik, bozulmuş androjen sentezini veya azalmış duyarlılığı gösterebilir. Pelvik ultrasonografide uterusun varlığı, kalıcı Müllerian kanal sendromunu (AMH eksikliği veya duyarsızlığı) veya konjenital adrenal hiperplazisi olan şiddetli virilize genetik bir kadını düşündürür. Özellikle hipoglisemi veya sarılığın eşlik ettiği belirgin bir mikropenis, konjenital hipopituitarizmi düşündürür.

Tedavi

Şablon:Male congenital malformations of genital organs, indeterminate sex and pseudohermaphroditismKriptorşidizmin birincil yönetimi, kendiliğinden çözülme olasılığının yüksek olması nedeniyle aktif gözlemdir. Bu başarısız olursa, kasık testisleri 4-6 ay sonra hala inmemişse orşiopeksi etkilidir. Ameliyat çoğunlukla çocuk üroloğu veya çocuk cerrahı tarafından yapılır, ancak birçok toplumda hala genel ürolog veya cerrah tarafından yapılmaya devam etmektedir.

İnmemiş testis kasık kanalında ise bazen hormonal tedavi denenir ve çok nadiren de olsa başarılı olunabilmektedir. En sık kullanılan hormon tedavisi insan koryonik gonadotropinidir (hCG). Bir dizi hCG enjeksiyonu yapılır (genelde beş hafta boyunca 10 enjeksiyon yapılır) ve sonunda testis/testislerin durumu yeniden değerlendirilir. Her ne kadar çok sayıda çalışma yayınlanmış olsa da, bildirilen başarı oranları yaklaşık %5 ile %50 arasında değişmektedir ve bu durum muhtemelen geri çekilebilir testisleri düşük inguinal testislerden ayırt etmek için kullanılan farklı kriterleri yansıtmaktadır. Hormon tedavisinin ara sıra Leydig hücrelerinin duyarlılığının doğrulanmasına (enjeksiyonların sonunda testosteronun yükselmesiyle kanıtlanmıştır) veya küçük bir penisin daha fazla büyümesine (testosteron artışı yoluyla) olanak sağlaması gibi bazı tesadüfi faydaları da vardır. Bazı cerrahlar, dokunun boyutunu, damarlanmasını veya iyileşmesini artırarak cerrahinin kolaylaştığını bildirmişlerdir. Avrupa'da kullanılan daha yeni bir hormonal müdahale, nafarelin veya buserelin gibi GnRH analoglarının kullanılmasıdır. Bu müdahelelerin başarı oranları ve varsayılan etki mekanizması hCG'ye benzerdir, ancak bazı cerrahlar iki tedaviyi birleştirmiş ve daha yüksek iniş oranları bildirmiştir. Sınırlı kanıtlar, hormon tedavisinden sonra germ hücre sayısının biraz daha iyi olduğunu göstermektedir. Bunun olgunlukta daha iyi sperm sayısı ve doğurganlık oranlarına dönüşüp dönüşmediği henüz belirlenmemiştir. Her iki hormon tedavisinin maliyeti de cerrahi müdahaleye göre daha azdır ve uygun dozlarda kullanıldığında komplikasyon riski de en aza inmektedir. Bununla birlikte, hormonal tedavinin denenmesinin potansiyel avantajlarına rağmen, birçok cerrah, ameliyatın kendisi genellikle basit ve komplikasyonsuz olduğundan, başarı oranlarının uğraşmaya değecek kadar yüksek olmadığını düşünmektedir.

Ameliyat öncesi inguinal kanalda testislerin tespit edildiği olgularda orşiopeksi sıklıkla ayaktan uygulanır ve komplikasyon oranı çok düşüktür. Kasık kanalının üzerinden bir kesi yapılır. Testis, beraberindeki kordon yapısı ve kanlanmasıyla birlikte ortaya çıkarılır, çevre dokulardan kısmen ayrılır ("mobilize edilir") ve skrotuma getirilir. Skrotum dokusuna dikilir veya "subdartos kesesi" içine alınır. Kasık kanalına geri dönen kasık fıtığı ile ilişkili geçit, tekrar çıkışı önlemek için kapatılır. Karın içi inmemiş testisli hastalarda, pelvik yapıların görülmesi, testis pozisyonunun belirlenmesi ve cerrahiye karar verilmesi (tek veya aşamalı işlem) açısından laparoskopi yararlı olmaktadır.

Skrotuma kan akışı yeterli ve elastik değilse cerrahi işlem daha karmaşık hale gelir. Bu durumlarda tedarik bölünebilir, yeterli yan dolaşım beklentisiyle bazı gemiler feda edilebilir. En kötü durumda, testis, tüm bağlantılı kan damarları kesilerek ve yeniden bağlanarak (anastomoz yapılarak) skrotuma "ototransplante" edilmelidir.

Testis karın içerisinde ise ameliyatın ilk aşaması, testisin yerini tespit etmek, canlılığını değerlendirmek ve kan akımını sürdürmenin veya sağlamanın en güvenli yolunu belirlemek için eksplorasyondur. Bu durumlarda çok aşamalı cerrahiler, yani ototransplantasyon ve anastomoza sıklıkla gerek duyulmaktadır. Aynı şekilde, karın içi incelemede testisin var olmadığı ("kaybolduğu") veya displazik olduğu ve kurtarılamadığı tespit edilebilir.

Orşiopeksi tiplerinin hepsinde görülen en önemli komplikasyon, testislere giden kan akımının kesilmesi ve bunun sonucunda iskemik atrofi veya fibrozis sebebiyle testisin kaybedilmesidir.

Diğer hayvanlar

Kriptorşidizm tüm evcil hayvanlarda görülür. En sık görülen hayvanlar, aygırlar, domuzlar ve köpeklerdir.[17] Bu rahatsızlığın yaygınlığı türe ve ırka göre değişebilmektedir. Bu durumun kanıtının, geviş getiren hayvanlardan ziyade evcil hayvanlarda ve domuzlarda görülmesi daha olasıdır.[18] Bu durumun nedeni genetik, çevre ve epigenetik faktörlerin birleşiminden kaynaklanabilir.[17]

Bir Chihuahua'da kasık kriptorşidizmi

Kriptorşidizm erkek köpeklerde yaygındır ve %10'a varan bir oranda görülür.[19] Bu durum safkan köpeklerde en sık görülen doğuştan gelen kusurlardan biridir (%11) ve Sibirya Kurdu'nda %14 oranında görüldüğü bildirilmiştir.[20] Genetiği tam olarak anlaşılmamış olsa da, çekinik ve muhtemelen poligenetik bir özellik olduğu düşünülmektedir.[21] Bazıları bunun cinsiyetle sınırlı otozomal resesif bir özellik olduğunu ileri sürmüştür;[22] ancak bunun basit resesif olması pek olası değildir.[21] Köpek testisleri genellikle 10 günlük yaşa kadar iner ve sekiz haftalık yaşa kadar inmezse kriptorşidizm olarak kabul edilir.[23] Kriptorşidizm bilateral (kısırlığa yol açan) veya unilateral, inguinal veya abdominal (veya her ikisi) olabilir. Kalıtsal bir özellik olduğu için etkilenen köpekler yetiştirilmemeli ve kısırlaştırılmalıdır. Ebeveynler kusurun taşıyıcıları olarak kabul edilmeli ve yetiştirici taşıyıcı ebeveyni yetiştirip yetiştirmemeyi dikkatlice düşünmelidir. Yavrular normal, taşıyıcı veya kriptorşid olabilir. Kriptorşidli köpeklerde, özellikle Sertoli hücreli tümörler olmak üzere testis kanseri oranının yüksek olması nedeniyle inmemiş testislerin hadım edilmesi düşünülmelidir.[23] Testisleri karında kalan köpeklerde testis kanseri görülme sıklığı, normal köpeklere kıyasla 13,6 kat daha fazladır.[19] Testislerin tutulduğu durumlarda testis torsiyonu da daha sık görülmektedir. Cerrahi düzeltme, tutulan testisin palpasyonu ve ardından kasık kanalının veya karın bölgesinin incelenmesiyle yapılır, ancak değiştirilmiş köpeklerin gösterilmesi AKC kurallarına aykırıdır ve bu düzeltmenin üreme hayvanları için anlamsız olduğu anlamına gelir. Orşiopeksi, üreme amaçlı kullanılmayacak evcil köpekler için bir seçenektir.

Yaygın olarak etkilenen türler şunlardır:[24]

Bir köpeğin otopsisi sırasında kanserli bir testis çıkarıldı

Kediler

Kriptorşidizm kedilerde köpeklere nazaran daha nadir görülür. Bir çalışmada, sağlam erkek kedilerin %1,9'unun kriptorşid olduğu görülmüştür.[25] İran kedisi bu duruma daha yatkındır.[26] Normalde testisler altı ila sekiz haftalıkken skrotumda olur. Tek kriptorşid testisi olan erkek kediler hala doğurgan olabilir; ancak iki kriptorşid testisi olan erkek kedilerin kısır olma olasılığı daha yüksektir.[27] İdrar püskürtme, gözle görülür testisleri olmayan bir kedinin kısırlaştırılmayabileceğinin bir göstergesi olabilir; diğer belirtiler arasında genişlemiş çene, kalınlaşmış yüz ve boyun derisi ve peniste dikenler bulunur (ki bunlar genellikle hadım edilmeden sonraki altı hafta içinde geriler).[28] Kriptorşid kedilerin çoğu kasık testisleriyle birlikte görülür.[29] Kriptorşid kedilerde testis tümörleri ve testis torsiyonu nadir görülür ancak idrar püskürtme gibi istenmeyen davranışlar nedeniyle genellikle kastrasyon uygulanır.

Atlar

Atlarda kriptorşidizm o kadar yaygındır ki etkilenen erkek atlar (ridglingler) rutin olarak hadım edilir.

Nadiren kriptorşidizm, büyüme eğilimi olan teratom gibi konjenital bir testis tümörünün varlığından kaynaklanır.[30]

Kaynakça

  1. ^ Wood, HM; Elder, JS (February 2009). "Cryptorchidism and testicular cancer: separating fact from fiction". The Journal of Urology. 181 (2): 452-61. doi:10.1016/j.juro.2008.10.074. PMID 19084853. 
  2. ^ "Cryptorchidism". Lecturio. 11 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2021. 
  3. ^ Tamparo, Carol (2011). Diseases of the Human Body. Fifth. Philadelphia, PA. ss. 125. ISBN 978-0-8036-2505-1. 
  4. ^ "Undescended testicle". A.D.A.M. Medical Encyclopedia. Johns Creek, Georgia, USA: Ebix. 31 Temmuz 2019. 9 Şubat 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Şubat 2022. 
  5. ^ Dähnert, Wolfgang (2011). Radiology Review Manual. 995. 
  6. ^ Pettersson, Andreas; Lorenzo Richiardi; Agneta Nordenskjold; Magnus Kaijser; Olof Akre (3 Mayıs 2007). "Age at Surgery for Undescended Testis and Risk of Testicular Cancer". NEJM. 356 (18): 1835-41. doi:10.1056/NEJMoa067588. PMID 17476009. 
  7. ^ "Cryptorchidism". National Center for Biotechnology Information, U.S. National Library of Medicine. 2021. PMID 29261861. 4 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Temmuz 2021. 
  8. ^ a b c d e "Undescended testicle - Symptoms and causes". Mayo Clinic. 1 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mart 2018. 
  9. ^ Andersen, HR; Schmidt, IM; Grandjean, P; Jensen, TK; Budtz-Jørgensen, E; Kjaerstad, MB; Baelum, J; Nielsen, JB; Skakkebaek, NE; Main, KM (April 2008). "Impaired reproductive development in sons of women occupationally exposed to pesticides during pregnancy". Environmental Health Perspectives. 116 (4): 566-72. doi:10.1289/ehp.10790. PMC 2290975 $2. PMID 18414644. 
  10. ^ Rehmeyer, Julie (2 Ocak 2007). "Drinking During Pregnancy Emerges As a Possible Male-Infertility Factor". Science News. 30 Mart 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ocak 2007. 
  11. ^ Brouwers, Marijn M.; de Bruijne, Leonie M.; de Gier, Robert P.E.; Zielhuis, Gerhard A.; Feitz, Wouter F.J.; Roeleveld, Nel (2012). "Risk factors for undescended testis". Journal of Pediatric Urology. 8 (1): 59-66. doi:10.1016/j.jpurol.2010.11.001. PMID 21115274. 
  12. ^ Pelley, Janet (12 Kasım 2008). "Plasticizer may make boys less masculine". Environmental Science & Technology. doi:10.1021/on.2008.11.12.154968. 27 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2019.  Bilinmeyen parametre |doikırık= görmezden gelindi (yardım)
  13. ^ a b Kristensen, DM; Hass, U; Lesné, L; Lottrup, G; Jacobsen, PR; Desdoits-Lethimonier, C; Boberg, J; Petersen, JH; Toppari, J; Jensen, TK; Brunak (January 2011). "Intrauterine exposure to mild analgesics is a risk factor for development of male reproductive disorders in human and rat". Human Reproduction. 26 (1): 235-44. doi:10.1093/humrep/deq323. PMID 21059752.  Tarih değerini gözden geçirin: |erişimtarihi= (yardım); |erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
  14. ^ Welsh, M.; Saunders, P. T.; ve diğerleri. (2008). "Identification in rats of a programming window for reproductive tract masculinization, disruption of which leads to hypospadias and cryptorchidism". J Clin Invest. 118 (4): 1479-1490. doi:10.1172/jci34241. PMC 2267017 $2. PMID 18340380. 
  15. ^ a b Rice, William R.; Friberg, Urban; Gavrilets, Sergey (2012). "Homosexuality as a Consequence of Epigenetically Canalized Sexual Development" (PDF). The Quarterly Review of Biology (İngilizce). 87 (4): 355-356. doi:10.1086/668167. ISSN 0033-5770. PMID 23397798. 26 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 17 Ağustos 2024. 
  16. ^ a b Rice, William R.; Friberg, Urban; Gavrilets, Sergey (2016). "Sexually antagonistic epigenetic marks that canalize sexually dimorphic development" (PDF). Molecular Ecology (İngilizce). 25 (8): 1812-1822. doi:10.1111/mec.13490. ISSN 0962-1083. PMID 26600375. 18 Temmuz 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 17 Ağustos 2024. 
  17. ^ a b "Congenital and Inherited Anomalies of the Reproductive System - Merck Veterinary Manual". Merck Veterinary Manual (İngilizce). 5 Aralık 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Aralık 2017. 
  18. ^ Amann, R. P.; Veeramachaneni, D. N. R. (1 Mart 2007). "Cryptorchidism in common eutherian mammals". Reproduction. 133 (3): 541-561. doi:10.1530/rep-06-0272. ISSN 1470-1626. PMID 17379650.  Tarih değerini gözden geçirin: |erişimtarihi= (yardım); |erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
  19. ^ a b "Use of laparoscopic-assisted cryptorchidectomy in dogs and cats". J. Am. Vet. Med. Assoc. 224 (6): 875-8, 865. 2004. doi:10.2460/javma.2004.224.875. PMID 15070057. 
  20. ^ Zhao, X.; Du, Z.-Q.; Rothschild, M.f. (1 Ağustos 2010). "An association study of 20 candidate genes with cryptorchidism in Siberian Husky dogs". Journal of Animal Breeding and Genetics. 127 (4): 327-331. doi:10.1111/j.1439-0388.2010.00859.x. ISSN 1439-0388. PMID 20646120. 
  21. ^ a b Willis, Malcolm B. (1989). Genetics of the Dog. 1st. Howell Book House. ISBN 978-0-87605-551-9. 
  22. ^ Ettinger, Stephen J.; Feldman, Edward C. (1995). Textbook of Veterinary Internal Medicine. 4th. W.B. Saunders Company. ISBN 978-0-7216-6795-9. 
  23. ^ a b Meyers-Wallen, V.N. "Inherited Abnormalities of Sexual Development in Dogs and Cats". Recent Advances in Small Animal Reproduction. 21 Kasım 2001 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2006. 
  24. ^ Ettinger, Stephen J.; Feldman, Edward C. (1995). Textbook of Veterinary Internal Medicine. 4th. W.B. Saunders Company. ISBN 978-0-7216-6795-9. Ettinger, Stephen J.; Feldman, Edward C. (1995). Textbook of Veterinary Internal Medicine (4th ed.). W.B. Saunders Company. ISBN 978-0-7216-6795-9.
  25. ^ "Characteristics of free-roaming cats evaluated in a trap-neuter-return program". J Am Vet Med Assoc. 221 (8): 1136-38. 2002. doi:10.2460/javma.2002.221.1136. PMID 12387382. 
  26. ^ Griffin, Brenda (2005). "Diagnostic usefulness of and clinical syndromes associated with reproductive hormones". August, John R. (Ed.). Consultations in Feline Internal Medicine Vol. 5. Elsevier Saunders. ISBN 978-0-7216-0423-7.  r eksik |soyadı1= (yardım)
  27. ^ Eldredge, Debra M.; Carlson, Delbert G.; Carlson, Liisa D.; Giffin, James M. (2008). Cat Owner's Home Veterinary Handbook. Howell Book House. s. 421. 
  28. ^ Memon, M.; Tibary, A. (2001). "Canin and Feline Cryptorchidism" (PDF). Recent Advances in Small Animal Reproduction. 27 Ağustos 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 9 Şubat 2007. 
  29. ^ "Incidence of cryptorchidism in dogs and cats". Vet Rec. 152 (16): 502-504. 2003. doi:10.1136/vr.152.16.502. PMID 12733559. 
  30. ^ Jones, T. C.; R. D. Hunt; N. W. King (1997). Veterinary pathology. 6th. Wiley-Blackwell. s. 1392. ISBN 978-0-683-04481-2. 14 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ağustos 2024.  p. 1210.

Dış bağlantılar